Bunalım...

Bu aralar iyi değilim, bunaldım gene, bu bana ara ara olur fakat bu seferki farklı,hayata karşı boş vermişlik, tat almamazlık gibi. Belkide kendimi yormayayım diye beynimin bana yaptırdığı bir koruma mekanizması bilmiyorum. 

İş yerimi hiç sevmiyorum, beni hayata karşı demoralize ediyor. Bu kadar saçma bir firma istesen bulamazsın, ama iş arayınca da bu kadar saçması bile seni işe almıyor ilginç. Yaşamak için çalışmak zorunda kalıyorsun karaktersiz insanlarla. Hayaller kuruyorsun olmuyor. Öle çılgın hayaller değil yanlış anlamayın ufak tefek. Cumartesi pazar çalışıyorsun, sosyalin neredeyse sıfır zaten aldığın maaş düşük olduğundan çokta düşünmüyorsun dışarı çıkmayı. Birde üzerine çevrendeki insanlara bakıyorsun.(Neden bakıyorsak bok var ya) İnsanlar kurumsal firmalarda rahat rahat takılıyor.Çılgın maaşlar, tatiller, yurt dışı gezileri, falan filan... (Yada ben öle görüyorum bilmiyorum) Ana bacı sövmeye başlıyorum. Kıskandığımdan değil, mutlu oluyorum onları orada görmekten ama neden benim şansım dönmüyor. Neden yıllardır salak firmalardayım.  İşimi de iyi yaparım aslında, yalan yok, dolan yok, bilgi var, tip var, saygı var ama şans yok. Hep bu moda girince en fazla iki gün sonra yeni kararlar alıp ve hayaller kurup topluyordum kendi mi. Ama bu sefer yok arkadaş toplamıyorum bırakıyorum kendimi, her şey olacağına varsın. Yeni bir fırsat mı çıkar karşıma, işten mi atarlar, bir anda bütün dünya mı değişir. bekleyip görecem, düşünmicem, en azından beklentim olmaz. Neymiş efendim iyi düşün iyi olur. Bok olur! Birde kafam zaten gitmiş çıkarlar, sen çok takıyorsun kafana, hep memnuniyetsizin, şükür et falan diyorlar ya. Boyunlarını kırasım geliyor. Neyse kısaca bu aralar alkol, sigara, müzik selametle...







0 yorum:

Yorum Gönder

 

Panikçiler

Çok Sevdiler