Kar...

Çocukken annem ne zaman kalk dışarı bak dese, hemen anlardım kar yağdığını. O zamanlar için benim en güvenilir meteoroloji uzmanım annemdi. :) Çift cam yok tabi o zamanlar camda yoğuşmanın kralı var. Süzülen suları ve buğuyu elimle sildiğimde karşıma gelen o görüntü halen gözümde canlanıyor. Biliyorum siz de aynılarını yaşadınız. Çok rüzgar varsa dışarı çıkarmazdı annem beni hasta olurum diye, babam işe gitmeden leğene kar doldurur bana getirirdi. Bende evde oynardım. Şuan kendi kendime gülüyorum. :) kafalara bak ya. 

Neyse kar güzeldir, temizdir, sert bir huzur kokusu vardır karda. Kimi için neşedir, eğlencedir. Kimi için tatildir, dinlenmektir. Tabi kimi içinde çiledir. Herkes bizim gibi sıcak bir evde oturmuyor bunu da düşünmek lazım. Kar yağacak haberi duyulduğu andan itibaren klasik konuşmalar başlar halk arasında onlarda farklı bir komiktir. Herkes bildiği kadar uzman olur bir anda. 

-Hava kar kokuyor.
-Hava kar topluyor. 
-Hava don yaptı akşam kesin kar var.
- Karşıda yağmaya başlamış 2 saate buraya gelir. (sanki otobüs bu )
- Valla abi ben almadım arabayı sende alma (burada amaç akşam otobüse yalnız binmemek) 
- Gökyüzü kırmızılaşmış kar geliyor.
-Kar yağsın da mikroplar kırılsın. 
Gibi bir çok örnek var aklıma gelmeyen :)

İşin asıl ilginç yanı bu alternatif bilim kullanan kişilerin tahminlerinin %90'nı tutar :) Sonra işin ben size demedim mi kısmı başlar ona hiç girmiyorum.

Kısaca donmuş su buharı parçacıklarından oluşan doğa olayı hayatımıza her yıl girer ve bir çok anı ve hatıra ile çıkıp gider. Bu arada bir genel kültür, kar taneleri hafiflikleri nedeniyle yere o kadar yavaş inerlermiş ki 3000 metreden inmeleri 2 Saat alabilirmiş. Gene yazdım yazdım ama neden yazdım bilmiyorum ama bu yazının altına bir tek parça gider onu biliyorum. 









2 yorum:

  1. leğende eve kar getirmek:) iyiymiş ya:)
    yazının geneli gülümsetti hoş oldu:) şarkı da güzel tabii..

    YanıtlaSil

 

Panikçiler

Çok Sevdiler